04:56 -
atsız,HüseyinNihalAtsız,türk,türkçü
Yorum yok
Hüseyin Nihal ATSIZ -Hakkında
Hüseyin Nihal Atsız (Atsız), 12 Ocak
1905’te İstanbul’da Kadıköy’de doğdu. Babası bahriye (deniz) subayı Nail
Bey, annesi Fatma Zehra Hanımdır. İlköğrenimini Kadıköy’deki çeşitli
okullarda, orta öğrenimini Kadıköy ve İstanbul sultanilerinde yaptı.
Buradan mezun olunca Askeri Terbiye’ye yazıldı. Bu okulun 3.sınıfında
iken, Arap asıllı bir subaya selam vermeyi reddettiği için okuldan
çıkarıldı. Daha sonra İstanbul Darülfünunu (Üniversitesi) Edebiyat
Fakültesi’ne yazıldı. Bu fakülteden 1930 yılında mezun olunca, Türkiyat
Enstitüsü’nde, hocası Köprülüzade M.Fuat Beyin asistanı oldu. Ancak
diğer hocası Zeki Velidi (Togan) Beyin Türk Dil Kurultayı’nda maruz
kaldığı hücumlara tepki olarak çektiği telgraf sebebiyle asistanlıktan
çıkarıldı (1933).
Atsız, önce Malatya Ortaokulu’nda Türkçe,
daha sonra Edirne Lisesi’nde Edebiyat hocalığına tayin edildi.
Edirne’de iken Orhun dergisini yayımladı (1933-1934). Bu dergi, daha
önce yine kendisinin yayımladığı Atsız Mecmua’nın (1931-1932) devamı
niteliğindeydi. Her iki dergi de Türkçülük ülküsünü güçlendirmek ve
yaygınlaştırmak amacıyla çıkarılmıştı. Ancak dil, edebiyat, tarih,
halkbilim, yazım konularındaki yazılar ve şiirler de bu dergilerde yer
alıyordu. Orhun’un 9.sayısındaki, resmi tarih tezini eleştiren bir yazı
sebebiyle dergi kapatıldı. Atsız da bakanlık emrine alındı.
Nihal Atsız, bundan sonra dört yıl kadar
Deniz Gedikli Hazırlama Okulu’nda Türkçe öğretmenliği yaptı. 1938’de bu
işinden de uzaklaştırıldı. Kendisine resmi hizmet kapısı kapanınca Özel
Yuca Ülke ve Boğaziçi liseleri gibi okullarda öğretmenlik yaptı. “Türk
Tarihi Üzerinde Toplamalar” ve “Türk Edebiyatı Tarihi” adlı ilmi
kitapların yanı sıra birçok broşür yayımladı. O dönemin sol düşüncesine
karşı şiddetli bir fikir mücadelesine girişti. Tanrıdağ, Çınaraltı gibi
milliyetçi dergilerde yazılar yazdı. 1943’te Orhun’u yeniden yayımladı.
Bu derginin 15-16. sayılarında dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu’na
hitaben yayımladığı açık mektuplarda, Milli Eğitim Bakanı Hasah-Ali
Yücel’in istifasını istedi.
Atsız’ın Yücel’i eleştirisinin sebebi ise
“Milli Eğitim Bakanlığı’nda tek taraflı bir kadrolaşma”dır. Bu
yazıların bazılarında muarızlarına sert eleştirilerde bulunan Atsız,
sonunda Sabahattin Ali’nin açtığı hakaret davasıyla yargılanmaya başlar.
Ve yine bu davayla birlikte Orhun dergisi kapatılır. Atsız-Sabahattin
Ali davası büyük yankılar uyandırır. Öğrenci olayları ve gösteriler
başgösterir bunun hemen akabinde de Atsız ve 22 arkadaşı hakkında
“hükümet darbesine teşebbüs” suçlaması ile yargılandı. Askeri mahkeme,
Türkçülerin birçoğunu çeşitli cezalara çarptırdı. Atsız da 6 yıl 6 ay
hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, Askeri Yargıtay bu kararları bozdu.
Yeniden görülen dava sonucunda bütün Türkçüler ve bu arada Atsız da
beraat ettiler. Ancak, Atsız, uzun süre öğretmenlik mesleğine dönemedi.
Türkiye Yayınevi’nde çalıştı ve önemli Osmanlı tarihlerinin neşirlerini
hazırladı.
Tek parti iktidarının son yıllarında,
fakülteden sınıf arkadaşı Prof Dr.Tahsin Banguoğlu’nun Milli Eğitim
Bakanlığı zamanında yeniden öğretmenliğe tayin edildi. Fakat, kendisine
öğretmenlik hakkı tanınmadı ve Süleymaniye Kütüphanesi’nde uzman olarak
görevlendirildi.
0 yorum:
Yorum Gönder