22 Haziran 2015 Pazartesi

OĞUZ TÖRESİ



          İslamiyetten önceki Oğuz Töresi gereğince saltanat hakkına haiz olabilmek için iki taraflı asalet şarttır. Yani hem ana tarafından, hem baba tarafından asil olmak lazımdır. Bugünkü Avrupa da hala uyulan bu eski şart bilhassa Osmanlı devrinden itibaren bozulmuş ve bu son hanedan üyeleri hep muhtelif ırklara mensup cariyelerden türemiş olduğu için, Osmanlı sülalesi baba tarafından padişah ve ana tarafından da halayık nesli haline gelmiştir.
          Osmanlı dönemi ayaklanmalarda, tahttan indirilen padişahların halk tarafından hep “Cariye dölü” diye tahkir edilmeleri işte bundandır. Oğuz töresindeki iki taraflı asalet şartının yanında birde milliyet şartı vardır. Türk Hakanı olabilmek için hem anadan, hem babadan Türk olmak lazımdır…
          Aynı vaziyet ve adet, İslamiyetten sonraki Türk Hanedanlarında da aynen geçerli idi. Örnek olarak İran ve Irak Selçukluları genellikle Karahanlılar, Gazneliler, Danişmendler, Artuklar gibi Türk Hanedanlarından kız alıp vermişlerdi. Oğuz Töresinden intikal eden bu zihniyet, ilk Anadolu Türk Hanedanlarında da milli bir kanun şeklindeydi. Onun için Anadolu’nun bu ilk Hanedanları hep birbirlerinden kız alıp verirler ve bu sayede asaletleriyle beraber milliyetlerini de muhafaza etmiş olurlardı.
          Türk kanını yabancı soylara karşı koruyan bu Oğuz Töresi, yalnız saltanat hanedanları arasında değil, onların beyleri ve komutanları arasında da uygulanıyordu…
          Türk Kanına yabancı kanlarının fazla karışması, beynelminel bir zihniyete tabi olan Osmanlı devrinde olmuştur.
Kaynak: İsmail Hami Denişmend, Tarihi Hakikatler, cilt:2, sayfa:147-150

0 yorum:

Yorum Gönder